Ziraat Türkiye Kupası'nda Fenerbahçe derbisinde sahaya çıkmayan Beşiktaş'ın, TFF'nin tekrar kararı sonrası yaptığı savunma dilekçesi ortaya çıktı.
siyahlabeyaz | Beşiktaş kulübünün Türkiye Futbol Federasyonu'nun tekrar kararı verdiği Ziraat Türkiye Kupası'ndaki Fenerbahçe derbisi sonrasında TFF'ye yaptığı savunma dilekçesi belli oldu.
İŞTE BEŞİKTAŞ'IN SAVUNMA DİLEKÇESİ
İlgide kayıtlı bulunan ve 04.05.2018 günü saat 11:59'da Müvekkil Kulübe faks vasıtası ile gönderilen yazıda kısaca; 03.05.2018 tarihinde Ülker Stadyumu FB Şükrü Saraçoğlu Spor Kompleksi'nde, Fenerbahçe A.Ş.-Beşiktaş A.Ş. arasında kaldığı yerden oynanmasına karar verilen Ziraat Türkiye Kupası müsabakasına Müvekkil Kulübün katılmadığı gerekçesiyle, Müvekkil Kulübün Futbol Disiplin Talimatının 46. maddesi ve Türkiye Kupası Müsabakaları Statüsünün 8/1 maddesi kapsamında Profesyonel Futbol Disiplin Kuruluna sevk edildiği ve 48 saat içerisinde savunmada bulunulması gerektiği bildirilmiştir. Konu ile ilgili savunmalarımız aşağıdadır.
OLAY HAKKINDA SAVUNMALARIMIZ
19.04.2018 tarihinde Ülker Stadyumu FB Şükrü Saraçoğlu Spor Kompleksi'nde, Fenerbahçe A.Ş. - Beşiktaş A.Ş. arasında oynanan Ziraat Türkiye Kupası müsabakası esnasında ev sahibi takım seyircilerinin gerçekleştirdiği saha olayları sebebiyle müsabaka 57. Dakikasında hakem tarafından tatil edilmiştir.
İlgili müsabakanın tatil edilmesine sebebiyet veren olaylar tüm Türkiye'nin gözü önünde ve canlı yayında cereyan etmiş ve söz konusu müsabaka futbol tarihimize kara bir leke olarak geçmiştir.
İlgili müsabakanın görüntülerinden kolaylıkla görüleceği üzere Müsabakanın 25inci dakikasında başlayan saha olayları; müsabakanın sağlıklı bir şekilde oynanmasına engel olmuş, her bir olay sonrası müsabaka dakikalarca durmuş, güvenlik açısından futbol oynamaya kesinlikle elverişsiz bir ortam yaratılmıştır.
Özellikle, müsabakanın 57inci dakikasında ev sahibi takım taraftarlarının Müvekkil Kulüp Teknik Direktörü Şenol Güneş'in kafasına atmış oldukları madeni para ve çakmak sebebiyle kendisi ilk olarak yedek kulübesinin önünde, ardından tünel girişinde yere devrilmiş, bu sürede kendisine ev sahibi taraftarlar tarafından tükürülmüş ve aralıksız küfür edilmiştir. Atılan bu cisimler sebebiyle Sayın Şenol Güneş'in kafasında açılma oluşmuş ve kamuoyunun malumu olduğu üzere kafasına dikiş atılması gerekmiştir.
Söz konusu müsabakanın Temsilci ve Hakem raporlarında da aşağıdaki hususların gerçekleştiği tespit edilmiş ve raporlanmıştır:
(a) Müsabakada birçok kez Müvekkil Kulüp futbolcularına ev sahibi takım taraftarları tarafından yabancı cisim atılmış, bu saha olayları müsabakanın sağlıklı bir şekilde oynanmasına engel olmuştur.
(b) Müsabaka hakemi müsabakanın 41. Dakikasında orta sahaya giderek takım kaptanlarını yanına çağırmış ve olayların bu şekilde devam etmesi halinde müsabakaya devam etmeyeceğini sözlü olarak uyarmıştır.
(c) Müsabakanın ikinci yarısında da aynı saha olayları devam etmiştir.
(d) Müsabakanın 57. Dakikasında Müvekkil Kulüp teknik direktörü Şenol Güneş'in kafasına ev sahibi takım taraftarları tarafından yabancı cisim atılmış, Şenol Güneş bulunduğu yerde yere düşmüş ve kafası açılmış, daha sonra tünel önünde bir kez daha kendisine yabancı cisim atılması ve tükürülmesi sonrası kendisi tekrar yere düşmüştür.
(e) Yaşanan saha olaylarının artık müsabakanın sağlıklı bir şekilde devam etmesine müsaade etmemesi sebebiyle müsabaka hakemi müsabakayı tatil etmiştir.
Yaşanan bu olaylara binaen müsabaka SAHA OLAYLARI SEBEBİYLE MÜSABAKA HAKEMİ TARAFINDAN TATİL EDİLMİŞTİR.
Ancak, söz konusu tatil kararı sonrası bir hukuk faciası yaşanmış, TFF Talimatları, Hukuk, FIFA ve UEFA'nın talimatları ve emsal uygulamaları ayaklar altına alınmıştır.
TFF Yönetim Kurulu 25.04.2018 tarihli toplantısında ilgili müsabaka ile ilgili Hukuka, TFF Talimatlarına ve UEFA ile FIFA'nın emsal kararlarına açıkça aykırı bir karara imza atarak müsabakanın 03.05.2018 tarihinde yarım kaldığı andaki şartlarla tatil edildiği 57. Dakikasından itibaren tamamlanmasına karar vermiştir.
Verilen bu “karara” karşı Müvekkil Kulüp halihazırda cevabını vermiş ve yaşanan bu hukuksuzluk ve kaldığı yerden oynanmasına karar verilen müsabaka ile ilgili dik duruşunu kamuoyu ile paylaşmıştır.
Bu nedenle Müvekkil Kulübün 03.05.2018 tarihinde kaldığı yerden oynanmasına karar verilen müsabakaya katılmaması, hukuka aykırı kararın doğal sonucudur.
Müvekkil Kulübün bu kararı ve neticesinde 03.05.2018 tarihli müsabakada sahaya çıkmaması sebebiyle Futbol Disiplin Talimatının 46. maddesi ve Türkiye Kupası Müsabakaları Statüsünün 8/1 maddesi kapsamında Profesyonel Futbol Disiplin Kuruluna sevk edildiği bildirilmiştir.
2017-2018 Türkiye Kupası Müsabakaları Statüsünün 8/1 maddesi aşağıdaki şekildedir:
Ancak, Müvekkil Kulüp halihazırda 2017-2018 Ziraat Türkiye Kupası yarı final 2. Tur maçına kadar Ziraat Türkiye Kupası'na katılmış ve bu süreçte, Ülke çapında tanınırlığı ve taraftar kitlesi ile Şampiyona'nın marka değerine ve yayın gelirine büyük katkı sağlamıştır. Bu nedenle Müvekkil Kulüp hakkında 2017-18 Ziraat Türkiye Kupası'nın ticari haklarından elde edilen gelirlerin dağıtımına ilişkin talepte bulunamayacağı yönünde bir karar tahsis edilmesi, maddenin amacına aykırılık oluşturacaktır.
Aynı şekilde, Türkiye Kupası'nın en başında müsabakaya çıkmayan ve şampiyonaya katılmayan kulüplerin, bu eylemleri sebebiyle Türkiye Kupası'nın marka değerine ve şampiyona fikstürüne vereceği zarar nedeniyle takip eden sezon da Türkiye Kupasına katılmama cezası verileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda ise Müvekkil Kulüp halihazırda 2017-2018 Ziraat Türkiye Kupası yarı final 2. Tur maçına kadar Ziraat Türkiye Kupası'na katılmış, hatta 19.04.2018 tarihinde oynanan ve saha olayları sebebiyle tatil edilen bu müsabakada da sahaya çıkmıştır.
Bu nedenle Müvekkil Kulübün üzerine atılı eylemin 2017-18 Türkiye Kupası'nın ticari ve marka değerlerine zarar vermemiş olması ve halihazırda eylemin şampiyonanın sonunda gerçekleşmesi dikkate alınarak Müvekkil Kulübün 2018-19 Türkiye Kupası'ndan men edilmemesi gerekmektedir.
Sayın Kurul'un dikkatini çekmek istediğimiz husus, Müvekkil Kulübün 03.05.2018 tarihli kaldığı yerden devam etmesine karar verilen müsabakada sahaya çıkmama sebebi keyfiyetten değil, yapılan hukuksuzluk karşısında bir mecburiyet haline gelmesindendir.
Müvekkil Kulübün, futbolcularının, teknik direktörünün, idarecilerinin küfürlere ve yabancı cisimlere maruz kaldığı, bu atılan cisimler sebebiyle fiziki zarara uğradığı, dövüldüğü, üzerlerine tükürüldüğü bir müsabakanın kaldığı yerden oynanması Müvekkil Kulübün bu saha olaylarını meşru kabul etmesi anlamı taşıyacaktır. Bu nedenle Müvekkil Kulüp, Ülkemizde futbol camiasının ortak gayesi olan saha olaylarına olan tepkisini göstermek amacıyla mücadelede sahaya çıkmamıştır.
Ancak, madde metninden görüleceği üzere TK Müsabakaları Statüsünün 8/1 maddesi, Türkiye Kupası müsabakalarına katılmaya hak kazanmasına rağmen özellikle şampiyonanın en başında müsabakaya katılmayan Kulüplere uygulanacak hükümleri içermektedir.
Söz konusu maddede yazılı yaptırımlar da bu iddiayı doğrulamaktadır. Bahse konu eylemi gerçekleştiren Kulübün, Türkiye Kupası'nın ticari haklarından elde edilen gelirlerin dağıtımına ilişkin talepte bulunamayacağını düzenleyen yaptırım, ancak şampiyonanın en başında müsabakaya katılmayan ve bu vesileyle kupadan ihraç edilen kulübe uygulandığında mantıklı ve haklı sayılabilecek bir cezadır. Şöyle ki, şampiyonanın en başında müsabakaya katılmayan ve bu vesileyle kupadan ihraç edilen kulüp bu vesileyle Kupa'nın marka değerini oluşturan kulüpler ve müsabakalar arasında yer alamayacağı için bu ticari haklardan pay almaması da mantıklıdır.
Bu hususlar ve özellikle yukarıda açıklanan, ilgili eylemin 2017-18 Ziraat Türkiye Kupası'nın son aşamasında gerçekleşmiş olması, bu ana kadar Müvekkil Kulübün kupaya katılımı ile marka değerini yükseltmesi dikkate alınarak Müvekkil Kulübün 2017-18 Ziraat Türkiye Kupasında söz konusu eyleme kadar elde ettiği ticari gelirlerin uhdesinde kalması ve Müvekkil Kulübün 2018-19 Türkiye Kupası'ndan men edilmemesi gerekmektedir.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah edilen nedenler ve disiplin soruşturması sırasında re'sen tespit olunacak nedenlerle Müvekkil Kulüp hakkında Türkiye Kupası Müsabakaları Statüsünün 8/1 Maddesi kapsamında ceza verilmesine karar verilmesi halinde; İlgili eylemin 2017-18 Ziraat Türkiye Kupası'nın son aşamasında gerçekleşmiş olması, bu ana kadar Müvekkil Kulübün kupaya katılımı ile marka değerini yükseltmesi dikkate alınarak;
- Müvekkil Kulübün 2017-18 Ziraat Türkiye Kupasında söz konusu eyleme kadar elde ettiği ticari gelirlerin ceza kapsamı dışında tutulmasına,
- Cezanın 2017-18 Ziraat Türkiye Kupasından ihraç ile sınırlı tutulmasını, Müvekkil Kulüp hakkında 2018-19 Türkiye Kupasından men cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz. 04.05.2018 (Futbol Arena)
Beşiktaş Amblemi ile ilgili tüm bilgilere ulaşmak için tıklayınız...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder