13.10.2017 Cuma akşamı oynanan Gençlerbirliği karşılaşmasıyla yaşanan mağlubiyet ve kötü futbol, harici bedhahları hareketlendirdi. Şampiyonluk yolunda birçok virajda bu düşmanlara fırsat doğacak ve bugün olduğu gibi Beşiktaş’ı karıştırmak için ellerinden geleni yapacaklar. Bizle bu karışıklık meraklılarını bertaraf edip şampiyonluk yolunda emin adımlarla ilerleyeceğiz.
siyahlabeyaz | Trabzon maçıyla başlayan düşüş Milli Takım arasında son bulur diye düşünsek te, lig dönüşünde Gençlerbirliği karşısında oynanan oyun bizi karamsarlığa sürükledi. Oyuna kötü başladık.
Milli takımdan dönen oyuncuların bir kısmı dinlenmeye çekilmiş, bir kısmı ise sahaya sürülmüştü. Rotasyon olayına hoca gibi bizler de sıcak bakıyoruz. Sonuçta üç kulvarda mücadele eden bir takım var ortada, ancak yorgun olmayanlar yorgun olanlara göre daha yorgun çıkınca akla yanlış seçimler gelmekte. Türk milli takımından dönen Cenk, Oğuzhan ve Caner oldukça vasat bir performans ortaya çıkardı. Oğuzhan’ın saha da yürüyecek hali yoktu neredeyse. Kaptırılan toplar kalemize pozisyon olarak geliyordu ki, o bildiğimiz dinamik, kavgacı, mücadeleci orta sahadan eser yoktu. Özellikle Oğuzhan’ın sahadaki yokluğuna Atiba’nın durgunluğu eklenince daha maçın henüz başında 16. dakikada Vedat MURİÇ’ten yediğimiz acemice gol ile yorgun olan takımımız moral olarak da çöküşe geçti.
Hepimiz Negredo’yu eleştiriyoruz form durumu olarak ancak olayın analizini iyi yapmıyoruz. Bu adam kumaşı kaliteli iyi bir golcü ancak oynanan oyun ve kanat oyuncularıyla ne kadar uyumlu?
İlk yarı boyunca sahada yoklar ön plandaydı. Yorgun Cenk Tosun’da ısrar niyeydi. Evet formda goller atıyor ancak milli maçta ağır bir zeminden çıkmış kendini parçalamış ve psikolojik olarak bitik bir milli takımdan dönen Cenk kenarda hamle oyuncusu olarak bekletilebilir Babel ve Quaresma ile başlanabilirdi. Hepimiz Negredo’yu eleştiriyoruz form durumu olarak ancak olayın analizini iyi yapmıyoruz. Bu adam kumaşı kaliteli iyi bir golcü ancak oynanan oyun ve kanat oyuncularıyla ne kadar uyumlu? Sağdan soldan ortalarla beslenmediği sürece Negredo’dan gol beklemek hayalden öteye gidemez. Bu adamın tam kalemi olan Q7 ile oynadığı süre sadece 36 dakika. 36 dakikada yaptıklarıyla değerlendirmek yanlış. Daha fazla doğru oyun yapısında yer bulmalı.
Bu doğru kararı mertçe ve direk olarak verebilirken neden Zeki Yavru’nun tırpanlamasını ve Tolgay’ın kafasına basışını es geçtin...
Maçın ilk yarısı yanlış seçimler, yorgunluk ve moralsizlikler ile 1-0 sona erdi. İkinci yarı bir umut takımın düzelmesini bekliyorduk ama maalesef beklentilerimiz boşa çıktı. Çünkü en başta Şenol Hoca formsuz, mutsuz ve yorgundu. 78 dakika etkisiz Oğuzhan’a sabretti. 46 da yaptığı Babel değişikliği henüz meyvesini vermeden yaşanan bir talihsizlikle kırmızı kartla sonuçlandı ve işe tuz biber oldu. 11 kişi ayağa kalkamayan takımımız 10 kişi kalmıştı. Babel oyuna girdikten 2 dakika sonra topa müdahale etmek isterken Ahmet İlhan’a basmasıyla oyundan ihraç edildi. Kart haklıydı ancak burada Halis Özkahya’ya şunu sormak istiyorum. Bu doğru kararı mertçe ve direk olarak verebilirken neden Zeki Yavru’nun tırpanlamasını ve Tolgay’ın kafasına basışını es geçtin. He orada kırmızı kart verse kazanacak mıydık, hayır. Sadece iyi günde de kötü günde de hataları görüp söylemek lazım ki alışkanlık haline gelmesin. Ricardo Quaresma hamlesi takımı ateşlemese de Q7 kendi çabalarıyla penaltı almış ve 87.dakikada Cenk’in kullandığı penaltı vuruşuyla oyun 2-1 oldu bu skorla da sona erdi. Bir eleştiri de Lens’e yapmak lazım. Halen takımdan çok gerisin. Geçen sezon seni Q7 ile karşılaştıranların bir kez daha futbol bilgilerinin zayıf olduğunu gösterdin. Bu takıma girebilmek için daha etkili daha fit olman lazım. En azından bizim Beşiktaş oyuncusundan beklentimiz bu.
İyisiyle kötüsüyle kaybedilen 3 puanın ardından 2 senedir ortada gözükmeyen voleybol ve basketbol sevdası başlayan renklilere ve Beşiktaş düşmanlarına gün doğdu. Hemen havaya girerek Beşiktaş’ımızı aşağıya çekmek için olmadık iddialarla gündem oluşturmaya çalıştırdılar. Bu sadece kötü oyun sonucu kaybedilen bir üç puan.
Yarın oynanacak UCL Monaco maçı ile hem kötü bulutları dağıtalım hem de harici bedhahları bir kez daha saf dışı bırakalım. Başarılar Beşiktaş’ım.
Kaan Osman Süer / Siyahlabeyaz
