11. haftaya maç fazlası ile lider olarak giren Beşiktaş'ın belkide en büyük artısı bir kaç saat sonra başlayacak olan derbinin dert edilmeden Benfica maçı hazırlıklarına başlaması. Bununda tek bir nedeni var derbinin galibinin daha maç başlamadan Beşiktaş olması...
Şampiyonluğa etkisinin çok büyük olduğunu söyleyenlerde var, Samet Aybaba ile başlayan, Slaven Bilic ile ışıldayan ama iş yapmayan ve kendisinin kremayı yediğini düşünenlerde. Ki bunu düşünenlerde az değil. Bir anlamda bu sezon hocanın Şampiyonluk sonrası kendini ispat etme senesi gibi bir algı yaratılmaya çalışıldığı da zaman zaman ortada. Ama gelin görün ki Samet Aybaba döneminden kalan kaç tane futbolcu şuan as kadroda? Ya da Slaven Bilic'in rakibe gol attırmayan ancak en önemli final maçlarının hep kaybedilmesine neden olan taktik tahtası'nın kaç oyunu sahaya 2 sezondur yansıyor? Neredeyse hiç biri...
Bu anlamda hocanın hatalarından dönmesini seyirci baskısına bağlayanlara tebessümle baktığımız günlerde olmadı değil. Unutulmamalıdır ki Şenol Güneş gibi bir ismin doğruyu bulması, çark etmesi, ya da adına ne derseniz diyin, rotasyon ve değişiklik kelimelerini anlamlandırması için seyirci tepkisine ihtiyacı asla olmamıştır. Fabricio gibi oyunun en durağan alanında olan bir ismin dün oynanan Adanaspor karşılaşmasında 16'da 16 pas isabeti ile %92 ile oynayan Atiba'yı geçmesini taraftarın baskısı neticesi olan bir değişiklik olarak düşünmek gerçekten üzüntü verecek bir durum olacaktır.
Derbi daha oynanmadan galibi Beşiktaş!
Oğuzhan Özyakup gibi bir oyuncuyu Slaven Bilic değerlendirememiş geçtiğimiz sezonlarda bu çok açık. Sadece bir dokunuşu ile Atiba'nın yanında şampiyonluğun formülü olarak taraftara sunan kişi ise Şenol Güneş.. Tamam hoca kendine has tavrı, konuşmalarının sivriliği ile zaman zaman arkasından gelenleri ateşe sürüklese de herkesin günün sonunda ceplerinde gördüğü şey derbi oynanırken liderliğin tadını sürmektir diyebiliriz. O yüzden de derbinin galibi Beşiktaş'tır diye var gücümüzle bağırabiliriz.
Şenol Güneş Beşiktaş'ın geleceği ile ilgili ne yapmak istiyor?
Ayrıca bir konu var ki değinmeden de geçmemek gerekir. O da Şenol Güneş'in Beşiktaş'ın geleceği ile ilgili ne yapmak istediğidir. Öncelikle bunun futbolcuya dayalı olmadığı kesin ve net olarak görülmektedir. Dün oynanan ve Beşiktaş'ın galibiyeti ile sonuçlanan Adanaspor maçından sonra hoca'nın yaptığı açıklamalarda da bu açık bir şekilde anlaşılmaktadır ki "Biz maçı ancak rakibi kapatıp tamamen top oynayamayacağı bir hale getirirsek rahat ederiz" cümlesi, Şenol Güneş'in yıllardır Beşiktaş'ın ihtiyacı olduğu futbol kültürünün ortaya çıkışını bizlere anlatmaktadır. Ki eğer geçen sezon tiki-taka ile geçirilen futbol bile belkide başarılı teknik adamın bu istediğinin karşılığı değildir. Dolayısı ile Beşiktaş'ta yaşanan bu aydınlanma belki de ligin tamamen dengesini bozmuştur.
Beşiktaşlı taraftarlar Gomez'e kızsalar da çok arıyorlar. Aslında daha da arayacaklar gibi gözüküyor. Ama bu arama, ya da bu özlem sezonun başında ki gol yollarında yaşanan krizden kaynaklı olmayacak ilerleyen günlerde. Ki son dönemde bu travmatik durum az çok ta aşılmaya başlandı tribünlerde. Ancak bilinmelidir ki taraftarın Gomez özleminin asıl nedeni "Ah bu takımda bir de Gomez olsaydı neler olurdu" özlemi aslında. Aboubakar'ın taraftarın gözünde istenilen seviyeye gelme ihtimalinin yüksekliği ile aşılıyor olsada bu günler bu hiç kolay değil. Ee kimseye de kızmamak lazım. Yönetim olarak alıştırmışsınız. Demba Ba, Mario Gomez transferlerine... Şampiyonluğa temel atılan ve şampiyonluğu getiren futbolcular bunlar. Haklı taraftar daha iyisini siyah beyazlı forma altında görmek istediği için... "Daha 24 yaşında olacak bu çocuk, hadi" demeyi istemiyor Vodafone Arena'yı dolduranlar, ya da kış demeden deplasman tribününde ciğer patlatanlar... Hatırlatmak lazım Gomez 22 yaşında Stuttgartta 32 gol ile şampiyonluğa gitmişti... Ancak tabi Şampiyonlar Ligi'nde grup maçlarında sıfır çekmek istemiyorum diyen de kendisi idi.
Sonuç olarak şunu söylemek gerekir ki, Şenol Güneş ve ekibi tarafından kurulmak istenen sistem oyuncular kim olursa olsun, mevsimler değişse de Güneşli günlerin hep devam edeceği türden... Bu sistem, ülkede daha oynanmadan derbinin galibinin Beşiktaş olacağı türden. Sistem finallerin takımını yaratacak ve hatta finalleri de kazanacak bir Beşiktaş'ı tarihe yazdıracak türden...
Siyahlabeyaz Özel / Koray Koyuncu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder