Arka arkaya gelen Olympiakos ve Antalyaspor maçlarını bir arada değerlendiren usta yazar Kaan Süer, Aboubakar ve Antalyaspor Başkan'ı Ali Şafak Öztürk hakkında da çarpıcı yorumlarda bulundu...
Aboubakar’a olan kızgınlığımız biraz olsun turu geçmenin mutluluğu ile hafiflemişti. Maç esnasında “bavulunu toplasın gitsin'e varan söylemlerimiz "cezası neyse verilsin'e dönüşmüştü. Çünkü turu geçmiştik ve çeyrek finaldeydik. Çeyrek finalde çekebileceğimiz en zor kurayı çektik bence. Ama biz takımımıza inanıyor ve güveniyoruz. Bu turu da geçersek finali görmek, hatta kupayı almak işten bile değil.
Gelelim doğum günümüzde oynadığımız Antalya maçına;
Antalyaspor’un genç, heyecanlı ve Fenerbahçe Kongre üyesi Başkanı Ali Şafak Öztürk daha hakem açıklanır açıklanmaz türlü oyunlara başladı. Mete Kalkavan’ın Beşiktaşlı olduğunu, kamuoyunda böyle damga yediğini, sürekli Beşiktaş maçlarına verildiğini anlattı durdu. Bir Allah’ın kulu da çıkıp "hemşerim hadi bu Mete Kalkavan Beşiktaşlı, peki sen nerelisin? Sen kime hizmet ediyorsun kimin maşalığını yapıyorsun?" diyemedi. Evet, onca basın mensubundan bir tanesi bu soruyu soramadı.
Sosyal medyada boy boy Fenerbahçe formalı fotoğrafları paylaşıp ondan sonra bir başkasını takımcılıkla suçlayamazsın. Hepsini bir kenara bırakalım. Hakemi bırak, oyunu bırak, her şeyi bırak. Nedir bu Beşiktaş düşmanlığın? Nedir hazmedemediğin? Söyle, açıkla bunları kamuoyu duysun bilsin öğrensin. Her şey bir yana bir kere Beşiktaş ismini bu kadar zikretmeye senin "Şafağın" yetmez Ali Öztürk. Genç yaşında bir şekilde o kulübe başkan olmuşsun, futboldan anladığını iddia ediyorsun ama Beşiktaş maçı var diye bileti 10,00 TL yapıp Fenerlisini, Galatasaraylısını doldurup stada ondan sonra "müthiş taraftarım var, çok iyi oynadık, Beşiktaş beraberliğe sevindi" diyorsun. Daha senin taraftar sayından haberin yok! 32539 kapasiteli stadın diyelim ki tamamı doluydu. Beşiktaş taraftarını da düşün ve geri kalanın kaçı Antalyaspor taraftarıydı bunu kamuoyuna açıkla.
O Beşiktaşlı dediğin Mete Kalkavan var ya, sana bir tane sarı kart bile göstermezken 35. dakikada Talisca, 61. dakikada Oğuzhan’a sarı kart, 64. dakikada da Aboubakar’a saçma sapan ikinci sarı karttan kırmızı kart göstererek rüştünü kanıtladı ve Beşiktaşlı olmadığını gösterdi. Bu da mı yetmedi sana, maçtan sonra çıkmış hakem kararları bizi tatmin etmedi diyorsun. 9 kişi kalsa yenebilecek miydin? Ya da bugüne kadar kazandığın maçlarda işler böyle mi kurgulandı, sorarlar adama. Sayın başkan bu açıklamalarınız, birilerine yaptığınız maşalık ve Beşiktaş düşmanlığınız maç sonrası o otobüsü taşlattı.
Bunları yapıp ondan sonra çıkıp "yok bu olayı kınıyoruz, sportmenliğe aykırı" falan olmaz. Bunun adı “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama”dır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 216. Maddesine göre sen suç işledin başkan. Ortamı gerdin ve o otobüs taşlandı.
Maçı konuşmanın hiç lüzumu yok zaten. Senaryo tıkır tıkır işledi ve yorgun Beşiktaş kötü de oynayınca sahadan 1 puanla ayrıldı. He şunu tekrar hatırlatalım. Beşiktaş asla 1 puana sevinmez. Bir de buradan ekranlarda otobüsün taşlanmasına, bu holiganlığa çanak tutan goy goy yapanlara selam olsun. Şafağı yetmeyen kadar suçlusunuz siz de. Tüm bunlara rağmen her zaman dediğimiz gibi bu sene yine o sene. Bu takım bu sene seve seve şampiyon olacak. Bırakın; 2 puan kaybettik diye keyiflenenler sezon sonu kaçacak delik arayacaklar.
Kaan Süer / Siyahlabeyaz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder