"Penaltılarda Tosic ve Mitrovic’in kötü vuruşlarıyla turu kaybettik ama kızmayın onlara" diyen usta kalem Kaan Süer, Lyon'a kaybedilen yarı final vizesi sonrası yaşananlara ve Adanaspor maçının önemine dikkat çekti.
20.04.2017 Perşembe akşamı İnönü’de müthiş bir atmosfer eşliğinde Fransız Ekibi Lyon’u ağırladık. UEFA Avrupa ligi maceramız çeyrek finalde hüzünlü bir skorla sona erdi. 2-1 ile uzattığımız turu penaltılarla kendi elimiz ile dışarıdaki Fransızlara kaptırdık. Aslında Fransa’da ki maçta güzel bir oyun sergiledik ve Babel’in golüyle de öne geçtik. Klasik panik hastalığımıza Şenol Hoca’nın birkaç hatası da eklenince Fransa’dan mağlup dönerek umutları İnönü’ye taşıdık. İnönü’de müthiş bir atmosfer heyecan ve konsantrasyon vardı. Hem takım hem tribünler yarı finale inanmıştı. Sırp hakeme ve UEFA’ya rağmen iyi bir mücadele sergiledik fakat olmadı. Sağlık olsun, bu takım iki kulvarda bunca mücadele ve rakiple boğuşarak buralara geldi. Bizlere de takımımızı alkışlamak yakışır.
Lyon gibi kompak ve disiplinli bir takıma karşı maçı penaltılara getirecek skoru elde etmek te bir başarı. Penaltılarda Tosic ve Mitrovic’in kötü vuruşlarıyla turu kaybettik ama kızmayın onlara. Herkes elinden geleni kapasitesinin en üst seviyesinde yaptı. Fabri, Fransa’daki büyük hatasının üstüne inanılmayacak toplar çıkararak kendini affettirdi. Q7 ve Adriano sakat sakat maç boyunca mücadele etti. Talisca destan yazdı. Cenk Lyon defansı ile boğuştu. Atiba orta sahanın yanı sıra defanstaki arkadaşlarının açıklarını kapamak için paralandı. Babel son dakikaya kadar terinin son damlasına kadar mücadele etti. Şenol Hoca ve kulübe devamlı oyunun içinde mücadeleye ortak oldu. Tribünler takımı arkadan iten 12. Güç oldu. Tüm takım elinden geleni yaptı. Buraya kadar gelmişken kim kaybetmek ister ki? Evet,Lyon çok pozisyona girdi, çok gol kaçırdı ancak bu takım bu tecrübeyi yavaş yavaş ediniyor. Dün akşam elendik ama gelecekteki kupaların habercisiydi bu çeyrek final belki de.
Gelelim maç sonrasına; bize yakışır şekilde takımımızı alkışladık ve ligde gelecek olan şampiyonluğu hatırlattık. Ancak bu sabah birden içerideki Fransızlar çıktı ortaya. Yazının başında dışarıdaki Fransızlar diye Lyon’dan bahsetmiştik. Onlar haklı olarak galibiyetlerini gerek sahada gerek ise sosyal mecralarda kutladılar. Peki, içerideki Fransızlara ne demeli? Kendi hesaplarından UEFA kupası paylaşımı yapıp, Beşiktaş’ın elenmesine sevindiğini gösterenler aslında yıllardır kendilerine yüklenen Fransızlık misyonunu onadılar. Bütün Türkiye’ye Fransız olduklarını bir kez daha gösterdiler. Korktular çünkü batak durumdayken tek tutunacak dalları olan fi tarihinde aldıkları UEFA kupasını Beşiktaş alırsa ne yapacaklardı. Aylarca bunun korkusuyla yatıp kalktılar. Dışarıya destekler gibi gözükseler de içten içe olan hainlikleri dışa vurdu bugün. Ama batak durumda olduklarını bundan sonraki yılların Beşiktaş yılları olduğunu unuttular. Biz onlara gereken cevabı bu sene ve bundan sene her sene onlara has olan o Fransız öpücükleri ile vereceğiz hiç tasa etmesinler. Artık 1. Sırayı unutacaklar bu Pazar gibi daha nice pazarlar 3.lük ve 4.lük maçı yapacaklar. Esas onları korkutan da bu durumlar aslında.
Bunları bir kenara bırakmak lazım;
Pazartesi günü ligde Adana ile önemli bir maçımız var. Her ne kadar Adana’nın durumu belli olsa da küme kaygısı olmaları ve bizim 120 dakikalık üst seviyedeki mücadelemiz bu maçın zorluğunu bir tık ta olsa yükseltecektir. Ama göreceksiniz Beşiktaş, kendisi gibi oynayıp önce Adana’yı, 29.Hafta da Başakşehir’i devirerek şampiyonluğu göğüsleyecek bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bizler kimsenin provokasyonlarına gelmemeli sadece takımımızı desteklemeliyiz. Çünkü Bu sene yine o sene. Bu sene de şampiyonluk ipini göğüsleyip seneye Avrupa’da farklı zaferlere imza atacağız.
Kaan Osman Süer / Siyahlabeyaz