Lyon maçının yorgunluğunun iyice kendisini göstermeye başlaması ile taraftarların 5 atarız dediği maçta hayli zorlanan Beşiktaş'ın şampiyonluk şansını değerlendiren usta kalem Kaan Süer, savunma zaaflarını ve zorlu Başakşehir maçı öncesi verilen TFF kararlarını köşe yazısında değerlendirdi.
UEFA kupasındaki 120 dakikalık zorlu mücadele ardından kolay geçecek gibi gözüken Adanaspor maçının zorlu olacağı başlangıçta kendini gösterdi. Her ne kadar baskılı başlasak da karşımızda küme düşmeyi perçinlemek üzere olan dirençli bir Adanaspor vardı. Henüz 11. dakikada Tolgay’ın müthiş ara pası sonucunda kaleci ile karşı karşıya kalan Aboubakar şık bir vuruşla topu ağlara gönderdi. Hemen ardından 2. golü bulsak Adana’nın direncini kıracakken 24. dakikada defans bloğumuzun ortak çalışması sonucunda yapılan hatada Dos Reis, kaleci Fabri ile karşı karşıya kalıp kötü bir vuruş yapmasına rağmen skoru dengeledi. Lyon maçının yorgunluğu da iyice kendini göstermeye başlayınca 5 atarız dediğimiz maçta bir hayli zorlanmaya ve bocalamaya başladık. İlk yarı 1-1’lik skor ile sonuçlandı. 2. yarının başlamasıyla Tolgay’dan gelen topu Talisca, müthiş dönüşüyle defansı saf dışı bırakıp kaleciyle karşı karşıya kalarak 52. dakikada skoru 2-1’e getirdi.
2. yarıya ağrılarından ötürü Atiba’sız başlayan takımımız, orta sahada iyiden iyiye bocalamaya başlamış, üstüne üstük savunma bloğu da ilk yarıdaki kötü performansına devam edince 66. dakikada Magaye’nin golüne engel olamadık. Bu duruma daha fazla kayıtsız kalamayan Şenol Hoca’nın 72. dakikada Atınç-Adriano değişikliği takımın kimyasını yavaş yavaş yerine getirdi. Hali hazırda ikinci yarıya Q7 ile başlaması kanat akınlarının yoğunlaşmasına yol açtı. 80. dakikada duran toptan Q7’nin yaptığı ortaya, bomboş kafa vuran Tosic’in topu ağlarla buluşturmasıyla skoru 3-2’ye getirdik ve aslında çok da iyi oynamadığımız maçı kazanmasını bildik. Şampiyonluk yolunda bazen kötü oynarken de kazanmak gerekiyor. Biz de dün akşam bunu başardık.
Gelelim, haftanın bizce iyisine;
Şenol Hoca’nın bu maça rotasyon ile başlaması iyiler arasındaydı. Fakat bu rotasyon tercihinde tek eleştiri Gökhan İnler konusu benim gözümde. Gökhan orta sahada kullanılabilir, hem ceza sınırında olan hem de ağrıları olan biyonik adam Atiba dinlendirilebilirdi.
Bir diğer haftanın iyisi, Beşiktaş takımının şampiyonluğa inanmışlığı, galibiyet isteğiydi. Buna bağlı olarak da sahada müthiş bir Talisca vardı. Takımı yönlendiren, orta yapan, kafa vuran, gol atan, ne iş olsa yapan bir Talisca. Talisca’ya diğerleri de ayak uydurduğunda istediğimiz tempoda oynamasak da galibiyeti almasını bildik.
Haftanın kötüsü ise;
Savunma bloğumuzdu. Öz eleştiri yapmak gerekirse önümüzdeki sene üst düzey seviyelerde maalesef bu savunma yeterli gelmez. En azından Marcelo’nun yanına kaliteli bir stoper alınmalı. Bu haftaya kadar 24 gol atmış bir Adanaspor’dan 2 gol yemek gerçekleri göz önüne çıkarttı. İyi bir savunmacı önümüzdeki sene Şampiyonlar Ligi seviyesi için şart.
Haftanın çirkini; Başakşehir Kickbox Takımı, Baronlar, PFDK
Başakşehir, futbol takımı olarak gözükseler de Rize maçından sonra Kick Boks takımı olduklarını gösterdiler cümle âleme. Şampiyonluk mücadelesindeki stres fazla gelmiş olacak ki kaybedilen puanın ardından yaşanan arbedeyi görüntülemek isteyen iki basın mensubuna hunharca takım halinde saldırıp, tekme tokat dövüp sonra da hiçbir şey olmamış gibi takım otobüsüne binip gittiler. Zaten tüm olayların içinde bulunan meşhur FB’li “20 numara” yine fitili ateşlemiş, abilerine hoş gözükmeye çalışan milli kaleci Volkan Babacan, yedeklerin yedeği Ufuk Ceylan ve Beşiktaş’ın kapısından içeri niye giremediği daha da iyi anlaşılan Yalçın Ayhan. Bu dörtlü ve diğerlerinin yaptıkları, kamuoyundan büyük tepki görünce Başakşehir takımı bir gün sonra açıklama yapmak zorunda kalmış ve bu futbolculardan ikisini kadro dışı bırakmıştır. İşin daha komiği PFDK’ya sevk edilen bu dörtlüden “20 numara” para cezası; milli kaleci 1 maç; kalan diğer ikili ise 5’er maç ceza aldı. Konu Beşiktaş olduğunda, kapı yumruklamaya 3 maç; Van Persie olayında temasta bulunmayan Tosic’e 4 maç veren kurul, Baronların telkinleri doğrultusunda Fenerbahçe Kupa maçında ilgili takımı yok ederek Kupayı Fener’e vermeyi meşrulaştırmış, iş yine Beşiktaş’a gelince aman kalede kalecisi olsun da belki Beşiktaş’a çelme takar havasına bürünmüştür.
Ancak şunu unutmamalılar ki ne cezalı oyuncular ne de başka şeyler Beşiktaş’ımızın ihtiyacı olan… Biz 29. hafta Başakşehir’i devirip, 30. hafta İnönü’de şampiyonluk maçımıza çıkarız.
Kaan Osman Süer / Siyahlabeyaz