Futbolda inovasyon & Sosyokültürel değişim - Son Dakika Beşiktaş Haberleri, Transfer, Puan Durumu ve Fikstür | siyahlabeyaz.net

Yüksek gerilim içeren maçlarda 'Efendi Beşiktaş' karakterini kaybetmeden sadece onun psikolojisinden çıkıp, günümüz sosyokültürel sisteminin getirdiği pis, umursamaz ve ezici tavrını da ortaya koyduğu zaman derbi maçlarından 4 te 4 ile ayrılacaktır diyen Bora Özkan, Fenerbahçe - Beşiktaş derbisi sonrası bambaşka bir bakış açısı ile çarpıcı bir yazı kaleme aldı...


siyahlabeyaz | Fenerbahçe – Beşiktaş maçı içerisinde yaşanan olaylar ve sonrasında iki karşı taraftarın da yaptığı yüzlerce yorumu, internet ya da sosyal medya sayfalarınızda tek tip aşağı akan parmak sistemi nedeniyle istemsizce de olsa okumak durumunda kalıyorsunuz. O yüzden bugün maç analizinden ziyade yorum ve süreç analizi yapmayı tercih ediyorum. ‘’Hakemler.. ‘’ gibi klişe açıklamaları bugün bu yazıda maalesef bulamayacaksınız


Yıllardır süre gelen maç yorumlarının ülkenin sosyokültürel dengesi ile aynı hizada gittiğine dikkat etmek gerekir.

Türkiye lig tarihinin orta sıralarında yer alan taraftarların birlikte maç izleme zamanından, herkesin, rakibini bir koz yakaladığında onu aşağılamayı bir fırsatmış gibi gösterdiği güne gelen bir süreç yaşandı.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ‘’aynı ideolojik amaçla’’, aynı mekanda birleşen o eski insanların birbirine yaklaşımı ne kadar güzelse o eski futbolsever rakiplerin birbirine olan saygısı da bir o kadar dengeydi.

Günümüz idari sisteminin ve ekonomik statüsünün getirdiği ayrımcı, ezici ve fırsatçı pis Türk toplum
yapısı da futbolsever rakiplerin birbirine olan saygısını bir o kadar bitirmiş durumdadır. İnsanların
içinde bulunduğu psikolojik etkenler sebebi ile birbirine olan bu fırsatçı yaklaşımı kazanan taraftarın
yıl sonunda geleceği konumu bile bile karşı tarafı aşağılama, kaybeden taraftarın da her ne kadar
geçerli sebepler içerse de bazı faktörleri öne sürerek açıklama yapma gereği sunmaktadır.

Bir Fenerbahçelinin; kendi ana sponsorunun ‘’Ülker’’ şirketi olduğunu bilmesine rağmen Fenerbahçe
taraftarının kendi takımının cumhuriyetçi yaklaşımından bahsetmesi ne kadar trajikomikse, maçlarda
bir Beşiktaşlının alnının ve oyununun hakkıyla galibiyet beklemesi de bir o kadar aynı dengede git gide zorlaşan bir girdaptır. Burada önemle vurgularım ki yıl boyunca gösterilen performans ile kazanılan başarılardan değil sadece bazı maçların önemine vurgu yapmak istiyorum.

Evet burada öncelikle bir Beşiktaş taraftarı olarak işin futbol açısından özeleştirisi ile girizgah yapmak süreci uzun vadede iyi analiz etmek adına önemli bir kilometre taşı olacaktır. Beşiktaş, uzun süredir derbilerde yüksek oyun temposu ve rakibinden daha üstün oyun okuma gücüne rağmen puan kaybediyorsa hala derbi psikolojisini kendisini – değişmeyen takım kültürü nedeniyle- hazırlamıyor olmasıdır. Bazı alışkanlıklar kolay değiştirilemez doğrudur, fakat Beşiktaş, gerçek Beşiktaş oyun sisteminin üzerine derbi maçlardaki rakibinin psikolojik baskı taktiğine karşı aynı hamleyi yapmadığı takdirde birçok derbi maçta puan kaybetmeye devam edecektir.

Kısacası yüksek gerilim içeren maçlarda efendi Beşiktaş karakterini kaybetmeden sadece onun psikolojisinden çıkıp, günümüz sosyokültürel sisteminin getirdiği pis, umursamaz ve ezici tavrını da ortaya koyduğu zaman derbi maçlarından 4 te 4 ile ayrılacaktır. Bunu Beşiktaş’ın başına gelen bir çok
teknik direktör bilmesine rağmen sadece yüksek gerilim içeren maçlarda kırılamayan efendi Beşiktaş tavrının derbi maçlarında günümüz sistemine uyarlanması gerekmektedir. Yurtdışında oynadığı
maçlarda sadece futbol ile ezilmeden kendinden üstün bir çok takıma karşı başarı alan Beşiktaş’ın en
önemli silahı, Avrupa’da bu pis Türk sosyokültürel yaşam biçimine ihtiyaç duymayan rakipler ile
karşılaşarak sadece futbol oynamasıdır.

Türkiye ligindeki tabloya dönecek olursak, yukarıda da belirttiğim üzere hakem hataları vb. detaylar
üzerine yorum yapmayacağım çünkü bu süreç de bir çok takımın bir çok maçta başına gelen aynı
sosyoekonomik ülke etkilerinden sadece bir tanesi. Efendi Beşiktaş karakterini kaybetmeden sadece
yüksek gerilim içeren maçlarda onun psikolojisinden çıkamasa bile yıl sonunda banko favori şampiyon olarak gösterilen Beşiktaş uzun vadede zaten şampiyon olacaktır. Zira bu yükünden kurtulup bu gibi algı yönetiminin ve baskının yüksek olduğu maçlarda, bu önemli psikolojik savaşta günümüz tipindeki rakiplerine ağzına paye vermeyecektir.

Kısaca toparlamak gerekirse ülkemizin getirdiği pis Türk toplum psikolojisi ile, ayrıca ne şekilde maç
alacağı önemli olmayıp sadece aldığı sonuca bakan bir topluma en güzel cevap, kendi silahları ile
vurmak olacaktır.

Ayrıca önemle belirtmek isterim ki derbi maçlardan kastım bugünkü Fenerbahçe maçı değil,
Beşiktaş’ın ileri tarihlerde oynayacağı yüksek gerilim ve psikoloji içeren Başakşehir ve Galatasaray
maçları için uyarıdır. Zira Fenerbahçe Beşiktaş’a 2017- 2018 sezonunda da değil derbi takımı, rakibi
bile olamayacağını bugünkü tek silahı olan psikoloji savaşı ile göstermiştir. Bugünkü maç Beşiktaş için sadece bir hazırlık maçıydı ve yıl sonunda hala oyun ve performans tablosu kazanacağı için Beşiktaş için çok da anlam ifade etmeyecektir.

Öngörülerini her zaman tebrik ettiğim sevilen yazar Mehmet Demirkol da maçtan önce yaptığı
açıklamada aslında bahsetmek istediğim şeyleri daha basit bir yolla anlatmıştır.

‘’Beşiktaş açısından işin psikolojisini idare etmek dışında bir soru işareti yok. Ne oynayacakları belli. Ama Kadıköy psikolojisi çoğu zaman insana bildiğini unutturuyor.’’ ( Mehmet Demirkol 23.09.2017 tarihli yazısı )

Basit demişken, bu kelime bende futbolda her zaman en başarılı algıyı ve futbol efsanesi olan Johan
Cruyff ‘u çağrıştırmıştır. Onun bir sözü eşliğinde nerde o eski sporcular derken yazımı sonladırıyor,
size siyahlabeyaz günler diliyorum.

‘’Futbol basittir. Zor olan ise basit oynamaktır”

Bora Özkan / Siyahlabeyaz