Şampiyonlar Ligine müthiş bir başlangıcın ardından İnönü’de Konya zaferi vardı sırada. 13 Eylül Çarşamba akşamı Şenol Güneş ve öğrencileri Porto gibi bir takıma karşı nasıl oynanır; taktik teknik anlayış, yoğunlaşma nasıl olur herkese gösterdiler.
siyahlabeyaz | Her şeyden önce sahada galibiyete inanan bir Beşiktaş vardı. Haftalarca eleştirenlere, bu takım şampiyonlar liginde puan alamaz diyenlere, renklileri şişirenlere tokat gibi bir cevap verdi 3-1’lik skorla. Beşiktaş’ın Porto zaferinden nemalanamayanlar döndüler Konya’ya. Belki bir umut, yorgun Beşiktaş’ı Konya durdurur dediler süper kupadaki maça aldanarak ama yine olmadı.
Maçın ilk düdüğüyle yine fırtına gibi bir Beşiktaş vardı sahada. Konya’yı kendi sahasına hapseden baskılı oyunuylahenüz 10.dakikada Q7, Caner organizasyonunda Caner’in ortasıyla topla buluşan Tosun Paşa net bir kafa vuruşuyla skoru 1-0 a getirdi. Skor üstünlüğüne rağmen baskımız tam anlamıyla ilk yarı sonuna kadar devam etti. İkinci yarının başlamasıyla orta sahada düşüşümüz başladı ancak yapılan değişiklikler takımı tekrar toparlamıştı. Q7 müthiş oyununu golle süslemek üzere yaptığı driplingle Konyalı iki oyuncuyu peşine takmış yolda yürürcesine attığı çalımlarla kaleci Serkan’la karşı karşıya kalmış düzgün bir vuruşla topu iğne deliğinden sokarak ağlarla buluşturmuştu. 66. Dakikada maçın 2-0 olmasıyla birlikte oyun tamamen bizim kontrolümüze geçmiş istediğimizi sahaya yansıtıyorduk. Ancak 75. Dakikada hem galibiyetin sarhoşluğu hem de yorgunluğun ortaya çıkması hem Konyaspor’u hareketlendirmiş hem de yakaladığımız fırsatları hunharca harcamamıza sebep olmuştu. Bu doğrultuda 68. Dakikada Cenk Negredo değişikliği ve 80. Dakikada Q7 Lens değişikliği bir rotasyon kalitesini de ortaya çıkardı. Öncelikle Negredo’nun hırslı istekli ve yırtıcı oyunu bizi bir nebze olsun umutlandırdı. Önündeki Tosunpaşa’nınüst düzey formu Negredo’yu daha da hırslandırmış belli ki. Lens’in hala eksikleri mevcut ve kilosu fazla, bu kilo ve form ile Babel ve Q7 yi kesmesi imkânsız. Birkaç cümlede Medel’esarf etmek gerekli diye düşünüyorum. Kısa boyuna rağmen Konya hücumcularına kafa topu aldırmaması, yerinde müdahaleleri ve Pepe ile uyumu takdire şayandı. Medel’inform tutması ile sağ bek ön libero ve stopere birer alternerifyaratır.
Takımın tamamı iyi bir futbol sergiledi, bir tek Necip yerini yadırgadı ve hiç sağ bek oynamamış gibi bir oyun sergiledi. Buradaki yadırgaması haftaya Fener maçında devam ederse ya Adriano iyileşsin diye dua edeceğiz ya da Şenol Hoca’nın Medel alternatifini değerlendirmesini bekleyeceğiz. Çünkü bu oyunla sağ bek olarak Necip tercihi bizi Kadıköy’de zorlar. Zayıf halka olur.
Maçın hakemine gelecek olursak hayret verici derecede maçın geneline baktığımızda iyiydi ancak 37.dakikada Q7’nin sağdan ceza alanına girerek kaleciyle karşı karşıya kalmasına ramak kala indirilmesinde pozisyonu sarı kart olarak değerlendirmesi bir hayli eksi puandı. Pozisyon net kırmızı karttı ve bu dakika itibariyle rakip 10 kişi kalacaktı.
Bir de şu Hakem eskilerine gelelim. Bu hafta R yaptılar. Bu Beşiktaş zevk veriyor, iyi takım şöyle böyle derken yorgunluktan dem vurup Fenerbahçe ağırlığında bir derbi geçeceği umutlarını yeşertmekten geri durmadılar. Ama maalesef evdeki hesap çarşıya uyamayacak beyler. Ne yaparsanız yapın bu takımın önünü kesemeyeceksiniz. Kadıköy’de Beşiktaş, Beşiktaş gibi oynarsa karşısında ne rakip ne hakem ne de eskileri durur.
Kaan Osman Süer / Siyahlabeyaz
