Su içerken bile takımın başına bir şey gelmesin diye düşün Şenol Hocam lütfen... - Son Dakika Beşiktaş Haberleri, Transfer, Puan Durumu ve Fikstür | siyahlabeyaz.net

Su içerken bile takımın başına bir şey gelmesin diye düşün Şenol Hocam lütfen...

Share This

Hafta içi Leipzig karşısında taraftarın müthiş desteğiyle 2’de 2 yaparak puanını 6'ya çıkartıp grupta önemli bir avantaj sağladıktan sonra tam her şey rayına girdi derken aslında bekleyen tehlikeyi hepimiz unutmuştuk diyen Kaan Süer, Trabzonspor karşılaşmasının ardından 'Memleket meselesi' başlıklı çarpıcı bir yazı kaleme aldı..


siyahlabeyaz | 01 Ekim Pazar günü UCL yorgunu Beşiktaş’ımız evinde Trabzonspor’u ağırladı. Fenerbahçe maçının ardından yaşanan travma Leipzig maçında atlatılmış gibi gözükse de aslında bir süreliğine rafa kalkmış ve süper lig dönüşünde tekrar hortlamıştı. Maçın başında sahada her ne kadar baskı yapan bir Beşiktaş olsa da skoru bulduktan sonra geçtiğimiz haftanın hakem oyunlarını ve mevcut kayıpların yarattığı eksiklikleri sahaya yansıtan Beşiktaş’ımız Trabzon karşısında oldukça zorlandı.


TFF, MHK, Futbol Baronları ve renkliler...
Salı günü Leipzig karşısında baskılı, etkili takdire şayan bir oyun sergileyen Beşiktaş’ımız Şampiyonlar Ligi seviyesinde bir takım olduğunu göstermiş, taraftarın müthiş desteğiyle 2’de 2 yaparak puanını 6'ya çıkartıp grupta önemli bir avantaj sağladı. Tam her şey rayına girdi derken aslında bekleyen tehlikeyi hepimiz unutmuştuk. TFF, MHK, Futbol Baronları ve renkliler. Süper lige yorgun olarak geri dönmüştük ve ellerini ovuşturanlar fırsat bekliyordu.

Sözde Beşiktaşlı Fırat...
Trabzon Maçına sözde Beşiktaşlılığıyla bilinen Fırat Aydınus atanmıştı. Maçı orta çizgide yönetmiş gibi gözükse de yapmış olduğu ince ayarlar hem Trabzon’u oyunda tutmuş hem de renklileri ümitlendirmişti. Okay Yokuşlu’nun Cenk’i kündeye alıp yere vurmasını normal mücadele ve faul olarak değerlendirip, ikinci sarı karttan ihraç yapamaması gecenin skandalıydı. Öyle ya geçen hafta 5 dakika içinde çift sarıdan atılan bizim oyuncumuz değil miydi?! İlk yarı boyunca Talisca’yı yerden kaldırmayan Okay devreyi tek sarı kartla kapatmıştı. İkinci yarı birkaç faulün üstüne Cenk’i indirmesi de planlar dâhilinde sarı kart değildi. Bunun yanı sıra Burak’ın devamlı itirazları, Hubocan’ın sert oyunu işin tuz biberi oldu. Fırat Aydınus, Pala kadar olmasa da işi ortada götürmeye çalıştı. Tabi bu senaryoya Beşiktaş’ımızın fırsatları değerlendirememesi ve son dakikada panikten gol yeme hastalığı da eklenince maçtan sadece 1 puanla ayrılabildik. Son dakikalarda yaşadığımız panikte kalecimiz sevgili Fabri’nin rahatlıkla tokatlayacağı topu önceden zıplayarak artislik bir hareketle çelememesi golü yememize sebep oldu. Evet, hepimiz Lens’e kızdık ancak bu gol de yenmez be kardeşim. İyi kalecisin hoş kalecisin ancak bu gibi pozisyonlarda yakmaların takımın puan kayıplarına sebep olmakta. Fabri acil olarak uyarılmalı. Lens’e de kızalım ancak kaçırdığı gol ile değil hala veremediği kiloları için kızalım. Bu form grafiği ve vücut yapısı ile Q7’yi kesmesi oldukça zor.


Dün akşam takım Q7’yi de Oğuzhan’ı da Atiba’yı da çok aradı. Evet, alternatif oyuncularda üst düzey fakat oyun ritmini sağlayamayınca bu üçlüyü aramamak elde değil. En önemli eksik ise Şenol Hoca’ydı. Saha kenarında olmaması takımın motivasyonunu olumsuz yönde etkilemişti. Maç başında verilen taktik, oyun esnasında duruma göre değişmeyince sıkıntılı anlar yaşamak kaçınılmaz oldu. Burada birkaç eleştiri de Şenol Hoca’ya yapmak lazım. Hocam Fener maçında oyundan atılman ve ceza alarak Trabzon maçında saha kenarında olmaman en büyük avantajı sundu rakibe. Memleket sevdasından mıdır bilinmez ama Şükrü Saraçoğlu’nda Bordo Mavi takım elbisenle ve ya her ne kadar haklı olsan da gösterdiğin tepkiyle değil de verdiğin taktik ve maçı çevirmenle gündeme gelseydin. Hadi bunlar oldu dünkü durumun açıklaması yok hocam. Maç 1-1 iken 58.dakikada mücadele eden Negredo’yu oyundan alıp yerine Cenk’i sürüyorsun. Tek forvetken tek forvet devam ediyorsun yani maç 1-1. Tam o sıra kısmettir ki Lens müthiş bir vuruşla topu ağlarla buluşturup skoru 2-1 e getiriyor. Peki ya sonrası, 80.dakikada acemice golü yedikten sonra 8 dakika daha bekleyip sezon öncesi “lütfen alın” diye kapı kapı dolaştırıp 3.forvet eksiğini gidersin diye tutulan Mustafa Pektemek’i oyuna sokmak ve kurtarıcı olmasını beklemek ile neyi hedefledik. Burada iki net sorum olacak;


1. Maç 1-1 iken neden çift forvete dönmedik. Madem oyuna Cenk’i alma ısrarın vardı, yorgun ve bitik Talisca ile Cenk’i değiştirebilirdin.

2. Maç 2-2 olunca çift forvete dönmeye karar verdin ama neden 90.dakikada? Mustafa Pektemek mi kurtarıcı? Eğer öyleyse neden bu adamı satmaya çalıştık.

Aslında bu soruların cevapları çok net; Bunlar maç başında kafada oynanmış oyuna göre planlanmış taktikler ve değişiklikler. Yardımcın da bunları uyguladı. Sen saha kenarında olmayınca ekstra reaksiyonlar gösteremedik. Maçtan sonra renkli basının uçan tekmeler abartmasıyla gündeme gelen Talisca, Caner sürtüşmesine müdahale edip büyüklüğünü göstermişsin. Aman Hocam bu takımın sana, bizim de bu takıma çok ihtiyacımız var. Su içerken bile takımın başına bir şey gelmesin diye düşün lütfen. Çünkü seninle yaşayacağımız nice zaferler olacak.


Elde ettiğimiz başarılar şu anda bile birçoğunu rahatsız ederken düşmanlıkları yüzlerine vurmakta. Aykut Kocaman’ın mesnetsiz ve manasız açıklamaları Beşiktaş’ı çatır çatır yendik demeleri,yönetici sıfatıyla bazı kişilerin belden aşağı konuşmaları bir de bunların medya maymunları işin cabası. Beşiktaş iyisine de kötüsüne de Memleket meselesi haline gelmiş. Demek ki Beşiktaş’ı çatır çatır yenememişsin Aykut Hoca. Yenseydin çıkar Akhisar’ı da yenerdin. Alıntı yaptın ya Şenol Hocadan, Beşiktaş çok iyi oynuyorsa haftaya ki maçını kazanır diye. Biz çok ta iyi oynamadık ama kaybetmedik madem sen çatır çatır oynadın niye kazanamadın. Çünkü en büyük eksiği Palabıyık ‘ı hesaba katmadın Akhisar maçında. Dün akşam şöyle bir baktım da spor programlarına hala Beşiktaş üzerinden prim yapmaya çalışanlar, düşmanlık edenler aynı tas aynı hamam. Siz birilerine yaranmaktan geri durmazken biz motorları maviliklere sürmeye devam edeceğiz.

Kaan Osman Süer / Siyahlaeyaz