Önce şunu anımsatmakta yarar var: Beşiktaş “namevcut” sakatlardan sonra elde kalan kadroyla çıktı sahaya...
siyahlabeyaz | Bırakın Beraga’yı, daha alt seviyede bir takıma karşı oynasa da durum pek değişmezdi.
Santrfor olarak sahaya çıkan bir oyuncusu (Güven) vardı elbette. Ama santrforu yoktu.
Aslında formsuz, dağınık ve gamsız Ljajic de oynamazdı dün. Basit, kolay ve çabuk top kullanmak yerine üç kişinin arasına girip çalım harikaları (!) yaratma isteğiyle yanıp tutuştu... Oğuzhan da, yerli oyuncu olması nedeniyle... Beşiktaş aidiyeti cihetiyle filan, daha heyecanlı, istekli ve ateşli oynayabilir, arkadaşlarını da coşkulu bir oyuna çağırabilirdi. Ama iki yıldır yaptığını yaptı: Hayal kırıklığı.
Topla daha çok oynayan taraftı Beşiktaş (56/44)... Ama nasıl oynadılar? Kendi aralarında yan paslarla al gülüm-ver gülüm... Sıkıcı, niyetsiz, verimsiz bir oyun. Kanatlardan adam geçip etkili bir orta yapan yok. Kazanılan kornerlerde ön direk-arka direk paylaşımı yok. Beşiktaş ayağıyla atamadığı gibi kafayı da çakamıyor. Bir de topla ceza alanına girmekten korkar gibi halleri var. Anlaşılamıyor.
Braga sahanın efendisi. İstedikleri bölgede basıp topu alıyorlar. İki-üç pasta kanattan ya da ortadan pozisyona giriyorlar. Güç halle yetişiyor Beşiktaş... Zaman zaman araya girip topu çalarak yeniden yan pas goy goyuna devam ediyorlar. Oğuzhan’ın pasında topu çalarak ceza alanına girip şutunu çakıyor Galeno... Karius topu çeliyor. Ricardo Horta atıyor, tutturuyor bu defa.
Beşiktaş da vuruyor ama bir türlü tutturamıyor. Sanki kafaları başka yerde. Oyunu yaşamıyorlar gibi bir görüntü var. Caner, Necip, Rebocho oynamaya çalışırken, çoğunluk “alakasız” görünüyor.
Avcı’nın 61’de Oğuzhan Kartal, 67’de Necip - Umut Nayır değişiklikleri
Çaresizlikten! Neyse ki 71’de Caner’in gayretleriyle gerçekleşen atakta Umut Nayır golü atıyor. Sonrası yine drama... Ljajiç’in 74’de penaltıyı direğe vurması... 80’de Wilson Eduardo’nun golü... Beşiktaş kaybediyor. Kaybolan sadece bir maç olsa, normal...
Hayır, Beşiktaş oynamıyor. Kadro olduğu gibi güven kaybediyor. Tribünlerin erken boşalması da taraftarda güven erozyonuna uğradığını gösteriyor.
Bir de derbi vardı, sahi...
Düne bakınca Pazar hiç de aydınlık görünmüyor.
(Attila Gökçe / Milliyet)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder