Spor yazarı Mehmet Demirkol, beINSPORTS'ta yayınlanan beIN Manşet adlı programda spor gündemini değerlendirdi.
"FIFA VE UEFA İYİ İDARE ETMELİ"
En hızlı futbolun toparlanmasıyla ilgili olarak bu fikir doğru olabilir. Mantıklı geliyor bana. Almanya'nın izlenme oranlarını gördükten sonra da insan bu konuda daha rahat konuşabiliyor. İnsanlar özlemişler futbolu ve istiyorlar. Kısa vadede bir kriz olacaktır muhtemelen ama uzun vadede çok daha hareketlenecektir. Buradaki tek büyük tehlike, birkaç büyük ligin daha da güçlenmesi, diğer lokal liglerin zarar görmesi, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalması. Buradaki büyük tehlike bu. Bunu idare etmek de FIFA ve UEFA'nın görevi. Geri kalanların, 5 büyük lig dışında kalanların çok iyi desteklenmesi lazım. Desteklenirse sorun olmaz, futbol eskisinden de büyük olabilir.
"ABDULLAH AVCI BAŞARILI OLURDU"
Fikret Orman yönetimi geldiği zaman, 'Doğru planlamayla önümüzdeki 20 yıl Beşiktaş'ın olabilir' dediğimi hatırlıyorum. İyi adımlar da atılmıştı ama ekonomisini kötü idare ettikleri için iş yürümedi. Halbuki ekonomisi iyi idare edilmiş olsa, Abdullah Avcı geldiğinde daha oturmuş bir yapının üzerine, devam eden bir yapının üzerine işini yapar ve başarılı olurdu. Geçtiğimiz 2 senenin çok dışında bir ekonomik yapının içine geldi. Şenol hocanın ayrılmasının sebeplerinden biri de buydu. Planlamanız gereken şey şu, 'Ben önümüzdeki yıl şampiyon olacağım.' diye girmeyeceksiniz. 'Ben önümüzdeki 10 senede 5 kez şampiyon olacağım.' diye gireceksiniz. İlk 5 sene şampiyon olamayabilirsin ama doğru planlamayla sonraki 5 sene şampiyon olursun. Türkiye'de her şey birilerine bağlı. Galatasaray 'ın neredeyse bütün başarısı Fatih Terim'e bağlı. Bir sisteme, metoda oturtulmuş değil. Fenerbahçe'nin ne şartlarda başarılı olduğunu tartışıyoruz işte, hoca denk geldiği zaman.
"ALMANYA'DA OYNATIRKEN GERİ KALANI OYNATMAZSA..."
Almanya'da 2. maçlar oynanıyor. Almanya, Avrupa Birliği'nin defakto lideri, realite bu. Almanya oynatırken, geri kalanına 'Acaba oynatmasak mı?' demek, biraz garip oluyor galiba. Almanya, bu açıdan iyi bir örnek. Almanya'dan sonra İngiltere hemen açıkladı, İtalya takvimi koydu ve İspanya 'Oynanması açısından sakınca yok.' dedi. Bu, çok ciddi bir sektör. Çok fazla insan bu sektörden ekmek yiyor. Diğer sporlarla karşılaştırmamak lazım. Şartları çok farklı futbolun ve bu bütün ülkeler için geçerli.
"KÜME DÜŞMENİN KALMASI OLAMAZ"
Eğer lig bitecekse, küme düşmenin kalkması diye bir şey olmaz. Niye oynuyorsunuz o zaman? 4 takım dışında herkesin tatile çıkması demek bu. Mantıklı değil. Oynanacaksa, kurallara göre oynanır. Eğer küme düşme kalkacaksa bir sezonda, o, sezon başında açıklanır. 24. haftada lig araya girmeden 2 hafta önce şampiyonluk adaylarından biriyle oynayan bir takım ondan puan almak için elinden gelen her şeyi yapacak, ondan puan alacak. Sonra küme düşmeyi kaldıracaksınız, lig yeniden başlayacak, o takımın yabancılarını sen bulamazsın ki. Oynamazlar bile. Genç takımla çıkacak diğer takıma, ciddi bir adaletsizlik olacak. Küme düşme kalkarsa, şampiyonluk da kalkar. Şampiyon da belirleyemeyiz. Doğru, adaletli olmaz. Yanlış. Hiç doğru bir durum değil bu. Oynamayın daha iyi o zaman. Kabul edileceğini zannetmiyorum.
DEMİRKOL'DAN FLAŞ ÖNERİ
Ben bu ligin sahibi olsam, isterim ki 16 takım olsun. Hatta daha düşük olsun. Büyük takımlar ikişer defa oynayacağına, dörder defa oynasın. Mümkün olduğunca çok maç oynasınlar. Yüksek seviyede olsun.
Ligimizde yerli oyuncu ve yabancı kalitesi anlamında 21 takımı doldurabilecek kalitede oyuncu havuzumuz yok. Bugünkü oyuncu havuzuyla 21 takımlık üst düzey bir Süper Lig uygulanması mümkün değil.
"BU ARA EN ÇOK ONLARA YARADI"
Bu aranın Fenerbahçe açısından büyük şans olduğunu düşünüyorum. İçine girilen krizden psikolojik açıdan çıkma açısından. Bir başka, psikolojik açıdan avantaj sağlayacak ekip de, hakemler ve Merkez Hakem Kurulu. MHK, önümüzdeki 8 haftada umut vadeden, genç hakemlere şans verme imkanı bulabilir. Seyirci baskısının olmayacağı, kişisel mücadelenin muhtemelen daha az olacağı, topla oyunun daha fazla olacağı bir 8 haftada; genç, iyi sinyaller veren hakemlere daha kuvvetli maçlar verip, onları hazırlamak için iyi bir şans. Hakemler açısından olumlu şeyler çıkabilecek bir döneme giriyoruz.
"DIAGNE İLLÜZYONDA YAŞIYOR"
Diagne bence illüzyonda yaşıyor. Belçika'da yapamayıp, İngiltere'de yapmak mümkün değil. Galatasaray'da 13.5 milyon euro'ya transfer olmuş bir oyuncu 4 ay sonra gidiyorsa, gittiği kulüpte de 5 maç sonra penaltıyı kaçırdı diye dışarıda bırakılıyor ve sonra da kulüp bulamıyorsa, bunun anlattığı bir şeyler var demektir. Oyuncunun kendisiyle ilgili bir sorun var. Yeteneğiyle alakalı değil. (duhuliye.com)
Diğer son dakika Beşiktaş haberleri için siyahlabeyaz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder