Ali Ece, Beşiktaş - Kayserispor maçını ve siyah beyazlı ekibin divan kurulunu Sportz'da değerlendirdi.
Ali Ece'nin değerlendirmesi şu şekilde:
"1 ay önce sosyal medyada “Beşiktaş’tan ayrılmasını en çok istediğiniz iki oyuncu kim?” anketi yapılsaydı ilk 2’de Masuaku ve Mario çıkacağından adım gibi eminim ama ispatlayamam. Kayserispor maçının ilk yarısının sonunda Mario sol ayağıyla gol olan o harika vuruşu yaptığında kimi “delikanlılar” Mario’yu çöpe benzettikleri tweet’leri silmekle meşguldü, kimi delikanlılar ise “Bağışla bizi sen aslında çok iyiymişsin Mario” yazıyorlardı. İkinci tırnak içinde olmayan gerçek delikanlılar Beşiktaş kulübüne faydalı taraftarlar, onlar iyi ki Beşiktaşlılar çünkü vardıkları yanlış kanıyı revize etme cesaretini gösterecek kadar zeki ve ahlaklılar.
Aynı cümleyi Hasan Arat için de kurmak isterdim ama maalesef bir kez daha kongreye gelecek cesareti gösteremediği için kuramıyorum. Yanlış bir şey yaptıysanız gelin kongrede Mario konusunda yanılan gerçek Beşiktaşlılar gibi “Niyetim kötü olmasa da yanlış yaptım o yüzden görev yaptığım 1 yılda borç bu kadar arttı” diye günah çıkartın. Eğer niyetiniz iyi değilse zaten çok büyük Beşiktaşlı Gökhan Tiryaki ve diğer bağımsız denetleme kurulu gerekeni yapacaktır, kongreye gelip gelmemeniz bir şeyi değiştirmez.
Benim için ise siz Hasan Arat kesinlikle sözünüzün eri değilsiniz çünkü ikinci görüşmenizde bendeniz Ali Ece’yi dönemin teknik direktörü Gio’ya “very important person” diye tanıtırken samimi olsaydınız iki aydır 11 kez VOLE ekranlarından yaptığım “Madem çok önemli bir kişiyim o zaman buraya gelir sizin başkanlığınıza yapılan eleştirilere cevap verirsiniz” çağrıma önem verip bir zahmet gelirdiniz. Demek ki benim için kullandığınız “Çok önemli kişi” sözü içi boş bir nüfuz-reyting çalışmasından ibaretmiş!
Çok saydığım Süleyman Seba’nın hatırı da bir yere kadar Hasan Bey, onu bilin öncelikle. Yani en azından gelip bir Rafa Silva deyin, Mario deyin sonra da varsa “dürüst hatalarınız” onları söyleyin, böyle sustukça çok sevdiğinizi iddia ettiğiniz Süleyman Seba’nın tam tersi olarak hatırlanacaksınız, benden söylemesi…
Kayserispor maçının Hasan Arat’ın yine gelmediği kongre ile ne alakası var derseniz… Solskjaer, Beşiktaş’ta göreve başladığından beri takım Süper Lig’de kadro kalitesinin limitlerini en fazla yaşadığı maçı oynadı ancak sezon sonuna bu kadro ile devam etmek zorunda olduğu için akıllıca bir şekilde hiçbir oyuncuyu tartışmaya açmadı. Mert Günok, Nazon ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda yine maçın kırılma anı olabilecek önemde bir kurtarış yaptı.
İyi ki doğdun kaptan, sen örnek bir sporcu ve harika bir kalecisin; eşinle çocuğunla uzun yıllar büyük mutluluklar dilerim. Son yıllarda toplamda beni en çok mutlu eden Beşiktaşlı oyuncu sensin.
Rafa’ya gelirsek, belki en iyi maçını oynamadı ve ilk yarıda iki, ikinci yarıda bir tane olmak üzere üç tane üstün klasına yakışmayan tercih hatası yaptı. Ancak her driplingi Beşiktaş için elmas değerinde, hücumu ince ince işleyen lig kalitesinin üstünde bir yetenek ve Beşiktaş’ın Mert Günok ile beraber bu sezonki en büyük “game changer” yani tek bir hareketle oyunun kaderine etki edebilen futbol kudretinde ismi.
İlk yarının sonunda aralarındaki harika pas frekansları faktörüyle Rafa’nın yanındaki en iyi yardımcı erkek oyuncu rolünde Solskjaer geldiğinden beri gerçek klasını sergilemeye başlayan Mario bu kez attığı golle başrol oyuncusu oldu. Sağ ayaklı oyuncunun soluyla o kadar rahat, bakarak görerek, ölçüp biçerek uzak direk dibine şut atabilmesi Süper Lig’de fark yaratan özel bir yetenektir beyler!
Immobile’nin Mario’nun golündeki asisti de elbet belirleyici ama pozisyonu geliştirenin Rafa’nın topu özel driplingleriyle elmas gibi işlediği rakip korner sonrası geçiş olduğunu da belirtelim. Beşiktaş devre sonunda gol perdesini açarken adeta bir Klopp golü attı: Bir ara Klopp’un Liverpool’un en tehlikeli olduğu an o günkü rakibinin korner sonrası anıydı, o geçiş hızı ve aklının Süper Lig versiyonu bir gol izledik.
Immobile’ye gelirsek: Yine asistini yaptı, yine iyi niyetle çabaladı ama İtalya gol kralı, Süper Lig’de bu kadar çok top kaybetmemeli. Twente maçında Immobile’nin en çok hayal kırıklığı yaratan oyun boyutu bu basit top kayıplarıydı. Tabii ki Solksjaer Hoca sezon sonuna kadar Immobile’yi kazanmak için her şeyi yapmaya devam edecek, transfer kapalı olduğu için en doğrusu da bu ancak bu kadar yüksek maaş alan bir oyuncunun performansı en az iki katı iyi olmalı çünkü unutmayalım ki Immobile, ezeli rakiplerin İtalya gol kralı olmuş Icardi ve Dzeko’suna karşı aradaki bitiricilik kalite farkını kapatması için alındı.
Antalyaspor ile oynanan kupa maçından sonra genç forvet Mustafa Erhan Hekimoğlu hocaları Solskjaer’in forvetlerini özel olarak çalıştırdığından bahsetmişti. Yine bir ekstra teknik direktör katkısı daha, ne güzel; unutmayalım ki Solskjaer futbolu bıraktıktan sonra ilk A takım hocalığı görevinde Alex Ferguson’ın forvetlerinin çalıştırıcısı olarak başlamıştı. Yani sezon sonunda Manchester United Şampiyonlar Ligi şampiyonu olurken golcüleri Ronaldo, Rooney ve Tevez’i Solskjaer çalıştırmıştı. Bu açıdan bakınca Immobile veya Semih’in 4 ay daha sezon sonuna kadar Beşiktaş’ın tartışmasız birinci santrforu olmak adına gelişme şansları var. Bunu çok iyi kullanmalılar.
Immobile, Icardi-Dzeko gibi Süper Lig’e son sezonlarında damga vuran İtalya gol krallarına rakip olabilecek seviyeye yükselmeli, o zaman da Semih bir süre süper yedek golcü Solskjaer seviyesine çıkmalı. Mustafa Erhan zaten uzun vadede büyük potansiyel. Uzun vade demişken, oyuna sonradan dahil olan Arroyo’nun rakip ceza alanı yakınında üçüncü alandaki pas alışverişleri ve koşuları hiç fena değildi ancak maçın son bölümünde Beşiktaş kendi kalesine yakın derin savunma yaparken Arroyo önü boşken topla buluştuğu zaman driplinglerle kopup gitmeliydi, Güney Amerikalı kanat forvetlerin sprinter ve hızlı driplingci olmasını bekleriz ancak belli ki çocuk daha “Beşiktaş iklimine” tam adapte olamamış ve zaman tanımak lazım.
Arroyo demişken kongre ile bitirelim; Serdal Adalı’nın “Artık popülist transferler bitti” açıklaması ekstra değerli. Serdal Adalı bizzat Quaresma’nın Beşiktaş’a ilk gelişinde büyük rol oynamış bir isim. O yüzden Simao-Almeida-Quaresma ileri üçlüsünün arkasında Guti varken ve Şenol Güneş teknik direktörlüğündeki kimle beraber oynarsa oynasın süper verimli Quaresma arasındaki performans farkının nedenlerini hepimizden iyi analiz edecek tecrübeye sahip. 2025 yazında da havalimanında şov için değil özel yetenekleri ile Beşiktaş’a büyük verim katkısı versin diye gerekirse yeni bir Quaresma transfer edilebilir.
“Popülist transfer yapmamak” demek artık son verimli olma tarihi geçmiş Rebic’i “Ama Dünya Kupası finali, ama Frankfurt ile Avrupa Ligi finali…” etiketiyle dondurulmuş gerçeklik yanılgısı ile taraftara pazarlamamaktır. Benzer durum sezon sonuna kadar Immobile için geçerli olursa gereken yapılır. Solskjaer şu anda eldeki oyuncuların seviyesini yükseltirken hem Slaven Bilic’lik hem de maçları kazandırırken Şenol Güneş’lik yapıyor. İkisini birden devam ettirmek kolay değil.
Adalı’nın Graf’ı scout ve teknik “yönetmen” görevine getirmesi bu açıdan ekstra değerli. Solskjaer ve ekibinin yükünü paylaşmak adına çok olumlu bir hamle. Ayrıca kaç kez seçilmemesine rağmen küsmeyip tekrar başkan adayı olup tarihi farkla seçilen Serdal Adalı gerçekten de başkanlığa çok iyi hazırlanmış. Bir önceki başkan Hüseyin Yücel’in “Yazın tekrar kongreye gerek yok aslında” demesine aynen katılıyorum, yine de kongre üyesi olmadığım için üyelerin her türlü kararına da saygı duyarım ama keşke bu süreç sabır ve bilimsel futbol planından sapmadan devam etse!"
Haber ; duhuliye.com
Diğer son dakika Beşiktaş haberleri için siyahlabeyaz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder