Kendi takımlarında konuşacak bir şeyleri olmayan renkli yöneticiler

17 Aralık Cumartesi akşamı oynanan Kasımpaşa – Beşiktaş maçında sahada iki farklı Beşiktaş vardı diyerek değerlendirmelerde bulunan Kaan Süer takımın oyununu aynı siyah ve beyaz gibi olduğundan bahsetti.

İlk yarı oyuna iyi başladık ve kısa sürede oyunun kontrolünü ele de geçirdik. Şenol Hocanın planı iyi tutmuştu rakibi eksik yakalayıp hızlı hücumla skora gitmekti amaç ve öyle oldu da. 31. dakikada Tolgay’ın pasında hızla hücuma kalktık Aboubakar topu kaleye taşıdı Q7’nin vuruşunda defanstan seken topu iyi takip eden Cenk net bir kafa vuruşuyla topu ağlara gönderdi ve skoru bulduk. Ancak bu sene hastalık derecesine gelen ve geçen seneyi aratan skoru bulduktan sonra farkı açamama hastalığımız yine hortladı ve devreyi bu şekilde kapattık. İkinci yarı farkı buluruz düşüncesiyle başladı maç fakat 47 ve 50.dakikalarda soğuk duş etkisi yaratan iki gol yiyince yine kimyamız bozuldu. Beşiktaş gibi büyük bir takımsan bu golleri yemeyeceksin ve ya şöyle diyelim Beşiktaş formasının büyüklüğünün farkındaysan bu golleri yedirmeyeceksiniz futbolcu kardeşlerim.Halısaha da atılan gollerden bir farkı yok. İstatistiklerde Bir şutu gözüken Kasımpaşa'nın 2 golü bulması herşeyin özeti aslında. Kısa süre sonra toparlandık ve baskı kurmaya çalıştık ancak bu sezon gol olarak katkı sağlayan tek isim Cenk Tosun da markaj altında kalınca skora gitmek imkansız oldu.Q7 bir şeyler yapmaya çalışsa da orta sahadan destek bulamayınca bal yapmayan arı gibi mücadele etti.

Gökhan İnler krizi ve Oğuzhan'ın formsuzluğu
Sevgili Oğuzhan kardeşim, mutlaka sen de farkındasındır ancak söylemek boynumuzun borcu, senin yeteneğindeki bir adam hele hele Beşiktaş forması altında oynuyorsa bu kadar vurdumduymazlığa ve formsuzluk hakkına sahip değil. Bir an önce kendini toparla lütfen! Talisca’nın yokluğunda bu yükü taşıman için çok çalışman gerekiyor. Aksi gibi bu formsuzluğuna rağmen hoca da seni 90 dakika oyunda tutuyor ya!, bu da başka bir hayret verici durum. Tabi burada Şenol Hocanın bu maçtaki formsuzluğunu da dem vurmadan geçemeyeceğim. Sevgili Hocam, Atınç hepimizin kardeşi Beşiktaşın çocuğu ama 3’lü savunmaya dönmeyeceksen bu değişiklik niye? Yorulmuş Adriano'yu öne atmak için Atınç değişikliği yapıp dağınık tosic’i sol bek yapıyorsun. Maçın akabinde konuşulan Gökhan İnler krizi doğru mu bilmiyorum ancak doğruysa da yanlışsa da çok yazık. Gökhan İnler kalitesindeki bir futbolcu bu takımda direkt oynar. Hafta içi oynanan kupa maçında etkisini ve formunu görmüştük, bu maçta en azından bir devreyi hak etmişti.

Bu kadar mı konuşacak bir şeyiniz yok?
Doğruysa şundan yazık diyorum, kendi takımlarında konuşacak bir şeyleri olmayan renklilerin diline malzeme verip Beşiktaş’ı aşağı çekme çabalarına ortam hazırlamaya hiç gerek yok. Osmanlıspor maçından sonra bile Beşiktaşın maçını konuşan Gs’li yönetici ve ya devamlı Beşiktaş’ı dilinden düşürmeyen Fb’li yönetici gösteriyor ki bu takım gerçekten korkulacak kaliteye sahip ve istediği zaman önünde kimse duramaz. Sevgili rakip yöneticiler ve yorumcular kendi takımlarınızda bu kadar mı konuşacak birşeyiniz yok ta her hafta Beşiktaş’ı ağzınızdan düşürmüyorsunuz?! Benim kendilerine tavsiyem kendi takımlarıyla daha fazla haşır neşir olurlarsa belki daha faydalı olurlar kendi camialarına. Bırakın Beşiktaş’ı artık kendi durumunuza bakın. Daha söylenecek çok şey var aslında ama inanın kelimeler kifayetsiz kalıyor zaten siz de anlıyorsunuz!

Bize ve futbolcularımıza düşen bu formanın ağırlığını ve Şerefini bilip, maçları Hakkımızla kazanmak. 34. hafta da en güzel cevabı Beşiktaş’ımız verecektir herkese...

LEVENT NAZİFOĞLU SADECE BEŞİKTAŞ'I KONUŞUYOR!

FİKRET ORMAN'DAN RYAN BABEL AÇIKLAMASI!

BEŞİKTAŞ TARAFTARI BABEL TRANSFERİNE NEDEN KARŞI?