Ricardo Quaresma gibi bağımlılık yaratan bir oyuncunun yokluğunda ilk 30 dakika Beşiktaş’ın ne yapmaya çalıştığını anlamak kolay değildi. Ancak maçın sonunda görüldü ki, bu durum 90 dakika için de geçerliydi.
Güvenle gezdirdiler
Beşiktaş devre boyunca hatırı sayılır bir tehlike değil organizasyon dahi inşa edemeyince zaten zaman zaman hücum eden Kayseri’nin savunma direnci de yükseldi. Lawal/Rotman başta ön gruptaki oyuncular topu takip etmekte ciddiyeti kaybetmeyince ‘verimsiz maç’ orta sahada kilitlendi. İkinci devreye ilk yarının ‘görünmez’lerinden Babel’i kenara alıp top yapamayan orta sahaya Tolgay desteğiyle çıktı Şenol Güneş. Ancak bu kez de sahada ‘pozisyon oyuncusu’ kalmayınca Beşiktaş’ta işler karıştı. Ayrıca bu değişikliğin ciddi bir etkiye neden olduğunu söylemek de güç... Beşiktaş bu ‘bozuk düzeni’ nedeniyle oyuna maç boyunca hükmetmekte zorlandıkça zaten savunma direnci yükselen Kayseri topu daha güvenle gezdirmeye başladı ve belki de maç boyunca ilk kez sızdıkları sağ kanattan ikinci golü buldular.
Hedef olacak ancak...
Futbol enteresan bir oyun! Beşiktaş’ın maç boyunca en doğru oynamaya çalışan ancak önünde oynayan arkadaşı sürekli değiştiği için bir türlü ‘yerleşemeyen’ Beck golü kendi kalesine attı. Muhtemelen Beck maç sonunda Beşiktaş ‘sosyal medyası’nın hedefi olacak ancak çok az insan ‘’Biz genel olarak ne yapmaya çalıştık ve ne yapamadık?’’ diye sormayacak! Bu maçta görüldü ki, ligin en gösterişli oynayan takımı Beşiktaş ‘Quaresma bağımlılığı’ nedeniyle oyuna hükmetme fazlasıyla zorlanıyor. Yine de böylesi bir maçı ‘beceri’ sayesinde az hasarla atlattılar. Maçın genel gidişatı, Kayserispor’un planlı ve bilinçli oyunu ve de pozisyonlar düşünüldüğünde ‘’Kazanılan bir puan iyidir’’ demek doğru olur.
Kaynak : Fanatik
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder